Komşumun Oğluyla Sevişiyorum
Ben Nuray. Evli, bakımlı ve erkeklerin ilgisini çekecek kadar seksi yuvarlak hatlara sahip, sarışın bir kadınım. Karı-koca memur olarak çalışırız.
Evimizin bazı işlerini, odun kömür taşıma gibi, evde bazı eşyaların yerini değiştirme işi gibi işleri komşumuzun oğlu Ayhan’a yaptırıyoruz. 16 yaşında, atletik, her gün spor yapan, müthiş futbol oynayan, kumral, mavi gözlü, yakışıklı bir çocuk…
Ailesinin maddi durumu iyi değildi. Bize her yardım edişinde harçlığını veriyorduk. Ne zaman çağırsam gelir, ağır işlerde bize yardım ederdi. Sempatikliği, yakışıklı yüzü, bana olan ilgili tavırları hoşuma giderdi oğlanın, kocamdan gizli ben de ayrıca eline bir şeyler sıkıştırırdım.
Meğer bana karşı olan yakın ve sıcak ilgisi benim komşu ablası, büyüğü olduğum için değilmiş keratanın… Bir seferinde Ayhan’la birlikte yatak odasını değiştirirken, salondaki telefon çalınca odadan ayrıldım, onu şifonyeri yan tarafa çekerken yalnız bıraktım.
Telefona baktım, tanımadığım 850’li bir numara, cevap vermeden kapattım, tekrar geri döndüm. Yatak odasına döndüğümde kapıda kalakaldım. Benim sempatik yakışıklı oğlan, arkası kapıya dönmüş, şifonyerin çekmecesindeki iç çamaşırlarımı almış, birini burnuna götürüp kokluyor, birini şortunun önüne, sikinin yanına sokup çıkarıyor.
Şaşırıp kaldım. Tekrar geri gidip toparlanması için zaman bıraktım azgına, ardından terliklerimle ses yapa yapa yatak odasına döndüm. Küçük sapığın yaptığı şeyi görmemiş gibi davrandım. İçeri girdiğimde kokladığı külotlarımı çekmeceye tıkmış, yüzü kıpkırmızı, şortunun önündeki kabarıklıkla şifonyeri çekmeye devam ediyordu.
Ne de olsa genç, ergen bir çocuktu. Böyle şeyleri merak etmesi, kendini tatmin etmeye çalışması doğasının bir gereğiydi. Ama artık o günden sonra bize her yardım etmek için geldiğinde ister istemez Ayhan’ın önüne gidiyordu bakışlarım… Ve sikinin sürekli kabarık olduğunu fark ediyordum.
Benim küçük sapığımla yaşadığım olay yaz aylarında fındık vakti başımdan geçti. Fındık bahçesindeki fındıkların taşıması ve harman işini yapması için Ayhan’ı yanımıza gündelikli olarak tuttuk.
Fındık toplarken Ayhan’ın kocamla yakınlaştığını ve birbirlerine erotik fıkralar anlattıklarını duyuyor fakat bir şey demiyordum. Yatak odamızda külotlarımı koklayıp sikine sürdüğünü kocama anlatmamış, ondan gizlemiştim. Anlatırsam sonunun nereye varacağını bilemezdim, çocuk için çok kötü şeyler olabilirdi.
Ayhan her gün fındığı çevirir, artan zamanlarında ise vücut geliştirme sporları yapardı. Çok kaslı bir vücudu vardı, çuvalları kaldırırken hiç zorlanmıyordu. Eşim ile evde yemek yerken laf lafı açtı, konu Ayhan’ın acı kuvvetine geldi. Onun gücü kuvveti hakkında konuşurken, eşim,
“Ne de olsa genç irisi çocuk aşkım… Bu yaşta olur böyle… Bu oğlan var ya… Şimdi bir karıya sarıldı mı bu vücutla, karının amını dağıtır altında… Kollarını bir sıkınca kadıncağızın kaburgalarını kırar!” dedi. Ben güldüm.
“Niye gülüyorsun kız, yanlış mıyım?” dedi.
“Tamam yapar da… Burada kimin karısını kızını sikecek? Bahçeden ayrılmıyor ki zavallı… Hiç am gördü mü bakalım?” dedim, birlikte gülüştük.
İşleri bitirip eve gelirken Ayhan mutlaka duşunu alıyordu. Bir gün aniden yağmur yağmaya başladı, eşim de kahveye gitmişti, ilçeden dönüşü en az yarım saati bulurdu. Ayhan hemen fındığın üzerini kapatmaya başladı.
Ama o telaşla çabalarken üstü başı başı çamur olmuş, donuna varıncaya kadar sıçan gibi iyice ıslanmıştı. Altına giydiği gri eşofman altından sikinin boyu resmen görünüyordu.
Durmaksızın yağmuru yiyip ıslandıkça, ıslak kumaş oğlanın sikini yumruk gibi duran başını gösterecek kadar netleşiyordu. Eşimi aradım, fındığın ıslandığını söyledim. O da,
“İlçede yağış yok aşkım, telaş etme, birazdan geçer. Ayhan üzerini sıkıca örtsün yeter!” dedi.
Ayhan işini bitirdiğinde dediğim gibi yağmur altında sırılsıklam olmuş, iyice ıslanmıştı. Odasına geçeceği sırada,
“Ayhan’ım, dur… Önce ısın kurulan, biraz kendine gelip dinlen, sonra duşunu alırsın!” dedim ve saçını kurulamak için havlu getirdim.
Saçını başını kurularken göğüslerini ve sırtını da silmek istedim, önce müsaade etmek istemedi. Fakat ben ona aldırmadım. Elimle penyesini kaldırıp o kaslı vücudunu silmeye başlayınca pek itiraz etmedi.
İçim bir hoş olmaya başladı, sırt kaslarını resmen okşayarak, severek siliyordum. Sonra ön kısmına geçtim,
“Çıkar tişörtünü canım, ıslak ıslak hasta olacaksın.” diyerek tişörtünün eteğinden tutup çekiştirdim, o da iki eliyle çıkarıp kenara bıraktı.
Belden yukarısı çıplak baklavalı karın kaslarıyla önümde duruyordu. 16 yaşında oğlanın bu kadar gelişmiş, pehlivan gibi kaslı göğsüne bakarken yutkundum. Elimdeki havluyla göğüslerini silmeye, kurulamaya çalıştım.
Ben havluyu göğsünde karnında dolaştırırken Ayhan’ın da benim askılı badimin içerisinde sıkışan iri memelerime baktığını fark ettim. Biraz eğilerek yuvarlaklarımı iyice izlemesini sağladım ve sikinin sertleşmiş olduğunu gördüm.
İçim ürperdi. Gencecik, zıpkın gibi bir delikanlı memelerime bakıp sikini kaldırmıştı ve ikimiz evde yapayalnızdık. Külotlarımı gizlice alıp okşayan, koklayan azgın şeyle başbaşaydık.
Zorlukla kendimi topladım. Banyodan sıcak su getirip ayaklarını sokması için leğeni ayağının dibine bırakırken bacaklarımı ayırıp kısa eteğimi araladım özellikle…
Ayhan’ın aralanan bacaklarımın arasından amımı görmeye çalıştığını fark ettim. Gözlerinin içine içine, dik dik bakmaya başlamamla olayı fark ettiğimi anlayınca bozuldu, toparlandı. Ben de gülerek göğsüne vurdum,
“Sikicekmiş gibi ne bakıyorsun bacak arama öyle azgın şey? Bu yaşa kadar hiç am görmedin mi sen?” dedim.
Kocamla sevişirken birbirimizi tahrik etmek için yaptığımız gibi açık saçık konuşmuştum onunla… İyice terbiyesizliği ele almıştım. Oğlanın yüzü kıpkırmızı oldu, sesi çıkmadı.
“İnanmıyorum sana… Ne yani bugüne kadar hiç am sikmedin mi oğlum? Okşayıp ellemedin mi hiç?” dedim.
“Yok!” dedi.
“Yemin et!” dedim.
“Valla!” dedi. Durdum, yüzüne baktım. Kıpkırmızı yüzüyle bana bakıyor, ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı merakla bekliyordu. Yutkundum, fısıldayarak,
“Üzüldüm yaa Ayhan’ım… Peki… Şeyy… Ne dersin? Ben sana göstereyim mi? Benim amımı görmek ister misin?” dedim, fakat bu yaptıklarıma inanamıyordum, resmen oğlanı yoldan çıkartıyordum. Ses çıkarmadı. Tekrar sordum,
“Hı? Amımı görmek istermisin dedim sana oğlum…” dedim. Başını öne eğerek yine ses çıkarmadı. Ben de çenesini tutup başını yukarı kaldırdım ve
“Bak!” diyerek eteğimi kaldırdım. Külodumu gösterdim ve “Bunun altında var biliyor musun? Hiç karı siktin mi? Hiç gördün mü? Hiç yaladın mı?” gibi sorular sorarak, elimle külodumu aralayıp amımı gösterdim. Sonra eğilip memelerimin birisini askılı badimden çıkartarak,
“Ya meme gördün mü?” deyince, nefesinin hızlandığını gördüm. Çıkan nefesi alev alev memelerime değiyordu ve siki yerinden çıkacak gibiydi… Çocuğu,
“Sikini elleyen oldu mu? Otuzbir çekiyor musun? Sikişen birisini gördün mü? Kiminle sikişmek isterdin?” gibi sorularla iyiden bunalttım. Sonra eteğimi belime kadar toplayıp, kucağına oturdum.
“Abla yapma ne olur… Komşuyuz… Bir gören duyan olursa ölürüm, kimsenin yüzüne bakamam!” dedi. Ben de hafif bir tokat atarak,
“Kimseler yok ortalıkta şapşik… İkimiz yalnızız evde… Sen erkek değil misin oğlum? Her erkek açıkta duran amcığı siker. Senin beni siken kocamdan ne eksiğin var? Üstelik onun siki seninkinin yanında küçücük kalır!” dedim ve memelerimi iki elimle sıkarak yüzüne dayadım, ileri geri git gel yapmaya başladım.
Ayhan benden kurtulmak için memelerimi tutup uzaklaştırmak istedi. Ama ben daha da yapıştım. Elleri memelerimin üzerinde garip sesler çıkartarak sarsılmaya başladığında, sikini ellemek için eşofmanın içine soktum ve boşaldığını gördüm.
“Ne yaptın lan? Niye boşaldın? Yazık oldu döllerine, daha yeni eğleniyorduk!” dedim. Utanmıştı,
“Abla çok heyecanlandığımdan oldu. Ben hiç sevişmedim. Yapamam. Ne olur beni bırak da gideyim!” dedi.
“Oğlum bunda heyecanlanacak ne var? Ben senin öğretmenin olacağım. Sana sikişmeyi ben öğreteceğim. Usta sikici olduktan sonra, kimi istiyorsan o zaman rahatlıkla sikersin. Hele ben senin acemiliğini attırayım, sen de sikeceğin karıların kızların tozunu attırırsın!”
Eşofmanını çıkarmak için eğildim, leğeni ayağının altından aldım ve eşofmanını çıkarttım. Islak külodunun içinde sikinin ölüsü bile kocamınkinden büyüktü. Sadece altındaki külotla kalmıştı.
“Hadi bakalım, beni öperek elbiselerimi çıkar!” dedim. Yapmak istemeyince bir tokat daha attım ve
“Hadi lan amsalak… Kendini siktirmek için benden başka sana kim yalvaracak? Am sikmek için sen yalvaracaksın. Bulmuşsun hazır kızışmış amcığı kaçıyorsun!” dedim. Dudaklarını büzdü, gözleri doldu çocuğun… Dudağına yumulup,
“Özür dilerim erkeğim… Hadi lütfen… Bugün benim sikicim ol… Hadi bakalım şimdi bir güzel soy beni, bakalım becerebilecek misin!” dedim. Ben yanında küçücük kalıyordum. Memelerimi ellemeye başladı. Badimi tutup çıkartırken tekrar indirdim ve
“Üzerinden öperek, memelerimi emerek, yoğuşturup çuval gibi ezerek, haşat ederek çıkar!” dedim.
Artık denileni yapıyordu… Bu arada siki de külodundan çıkacakmış gibi, kazık gibi olmuştu. Memelerimi elleyerek ve yoğurarak badimi çıkarttı. Memelerimi emerek sütyenimi çıkardı. Sonra eteğimi ayaklarıma kadar indirdi.
Külodumu indirmek için ellediğinde külodumu bıraktırdım ve önüne diz çöktüm, külodunun içinden sikini çıkarttım. Daha kılları yeni yeni çıkmaya başlamıştı, mısır püskülü gibi inceydi tüyleri…
Sikini sağa sola bulaşan dölleriyle birlikte elimle sıvazlayıp emmeye başladım. Ben sikini emdikçe, o da üstten memelerimi daha sıkı tutuyor, daha çok eziyordu. Memelerimin acıdığını hissediyordum. Sonra bunu yere yatırdım ve yerde emmeye devam ettim.
Tamamen ağzıma alamıyordum, çünkü çok uzundu. Hafif inceydi, belki bana öyle geliyordu. İyice yaladıktan sonra kalktım ve
“Şimdi aynısını sen bana yap bakalım!” dedim.
Memelerimi emmeye başladı. Acemice emmesine rağmen iyi emiciydi. Memelerimi emerken bir eliyle de külodumun üzerinden amımı elliyor, elini külodumun içine sokmak istiyor, ama ben izin vermiyordum.
İyice azmıştı, kazık gibi sikini amımın üzerine dayamış bastırarak memelerimi emiyordu… Omuzlarından bastırarak,
“Aşağılara in!” dedim. Göbeğime inip yaladıktan sonra,
“Şimdi külodumu çıkar bakalım!” dedim.
Külodumu yırtarcasına çıkarmasıyla amıma saldırması bir oldu. Amımın dudaklarından başlayarak deli gibi yalıyordu. Amımın içine dil atmasıyla ben boşalmaya başladım. Hem de öyle bir boşalıyordum ki, tutamıyordum kendimi.
Biraz daha yalayınca saçından tuttum ve
“Ayağa kalk!” dedim. Amıma bakarak ayağa kalktı. “Beni yerde mi sikeceksin, yoksa yatakta mı?” dedim.
“Sen nasıl istersen abla!” deyince, yerde dörtayak domaldım ve
“O zaman şimdi sok bakalım!” dedim.
Kazık gibi olmuş sikini salaya sallaya arkama diz çöktü. Bacaklarımı aralayıp arkadan yanaştı. Sırtıma yumularak elleriyle memelerime yapıştı ve birden amımda sikini hissettim. O güzel iri aletin kendisi yolunu bulmuştu.
Sikinin hepsini birden, köküne kadar sokmuş, tamamı amımın derinliklerine inmiş, taşakları götüme değmişti.
Yavaş yavaş hızlandı ve belimden tutarak hızlı hızlı sikmeye başladı. Sert sert sokuyordu. Ben de hepsini iyice sokması için alttan kıvırtıyordum, ama temposuna ayak uyduramıyordum, makineli gibiydi… Hızlandıkça hızlandı.
Artık dizlerim ağrımaya, yorulmaya başlamıştım, ama Ayhan kan ter içinde kalmasına rağmen hızından bir şey kaybetmeden sokup çıkartmaya devam ediyordu. Artık uyuşmuştum. Elimi arkaya atıp göbeğinden itekleyerek,
“Dur erkeğim, amımı götüme kadar indireceksin, bu am bana lazım! Şimdi içimden çıkart, yere yat, ben senin sikine oturayım!” dedim.
“Tamam!” dedi ve sırt üstü yattı. İkimizin de diz kapakları soyulmuş, kanamak üzereydi.
“Sikerken memelerimi mi görmek istersin, götümü mü?” dedim.
“Memelerin çok büyük, onların zıplamasını izlemek isterim!” dedi.
Ben de yüzümü ona dönüp kazık gibi sikinin üzerine oturup, sikini taşaklarına kadar amımın derinliklerine aldım. Şimdi sikinin tamamının rahmime girdiğini hissediyordum. Başı diplerime baskı yapıyor, kıpırdadıkça rahim ağzımı okşuyordu.
Demek ki benim azıcık kilom nedeniyle tamamını rahat sokamıyormuş çocukcağız. Amımı en ücra köşesine kadar dolduran yarağın üzerine oturmak çok hoşuma gitmiş ve artık hızlı hızlı inip çıkıyordum…
Ben bir süre inip çıktıktan sonra Ayhanın yüzü ekşimeye başladı.
“Ne oluyor?” dedim. Çocuk utanarak,
“Abla çok ağırsın.” dedi.
“Abla değil! Karıcığım diyeceksin!” dedim.
“Ama benden büyüksün.” dedi.
“O zaman öğretmenim de!” dedim.
Bana öğretmenim dedirterek ve bağırta bağırta sikinin üzerinde inip kalkıyordum. Kaç kere orgazm olup boşaldığımı sayamadım bile. Artık kasıklarımda da ağrıma başlamış, resmen pert oluyordum. Ama oğlanda halen tık yoktu.
Bazen eşim boşaldıktan sonra sikişmeye devam edince uzun süre sikişiyorduk. Demek ki Ayhan daha sikmeden boşalınca, artık çocukta boşalma hissi yok gibiydi.
“Ben artık bittim, sen boşalmayacak mısın?” dedim.
“Aslında boşalacağım, ama içine boşalırım diye korktuğum için kendimi tutuyorum!” dedi.
“Korkma oğlum boşal içime!” deyince, belimden sarılarak kendisine doğru bastırması ve hırlayarak boşalmaya başlaması bir oldu…
Ama ne boşalma! Tazyikle attırıyordu. Amımın içerisinde ateş suyu gibi döllerini hissediyordum. Kocamın dediği gibi, oğlanın acı kuvveti vardı ve belime sardığı kolları kemiklerimi kıracaktı neredeyse…
Hani kaçıp kurtulayım desem hayatta kurtulamam. Cenderenin içine girmiş gibiyim, öyle bastırıyor ki kendine, kasıklarına… Vajinama boşalırken her kasıldığında sikinin mısır püskülü gibi uzun tüyleri de kabarmış klitorisimi fırçalıyor sürekli… Zevk üstüne zevk…
Ama şikayetçi değildim bundan, aksine aldığım zevki arttırıyordu kollarının baskısı…
İyice boşalmasını bekleyip sikinin üzerinden kalktım. Hafif yumuşamış, fakat hala kalın kalın, yıkılmadan ayakta duran sikinin başından halen dölleri akıyordu. Yerden eteğimi alarak verdim,
“Sikini temizle bununla da, yerlere akmasın döllerin!” dedim. Gülerek beni işaret etti parmağıyla,
“Abla ben sileyim de… Benim döller senden de akıyor!” dedi.
Eğilip amıma baktığımda, dölleri krema gibi yukarıdan aşağıya doğru külçe külçe olmuş akıyordu. Eteğimle sildikten sonra Ayhan’ı yerden kaldırdım ve
“Haydi vatana millete hayırlı olsun, ilk amını da siktin. Şimdi nasıl hissediyorsun kendini?” dedim.
“Bundan sonra daha iyi sikerim artık abla… Önceleri yapabilir miyim, sikebilir miyim diye korkuyordum. Ama şimdi korkum kalmadı. Artık iyi sikiş yapacağıma güveniyorum, kızlar artık korksun benden!” dedi. Ayhan’ı dudaklarından öperek,
“Aferin sana! Erkek dediğin işte böyle olmalı! Bundan sonra kocam evden uzaklaşır uzaklaşmaz hemen buraya gel ve ben daha istemeden beni sik!” dedim. Ayhan anlamamıştı,
“Nasıl yani?” dedi.
“Tecavüz eder gibi, nerede yakalarsan orada beni sik! Tamam mı?” dedim.
“Haaa, tamam!” dedi.
O günden sonra, beni her boş bulduğunda, her eve yardım için çağırdığımda iyice bir sikiyor. Horozun tavukların üstüne tünediği gibi üstüme atlıyor namussuz… Kocamı aramıyorum bile, aklıma bile gelmiyor. Ne de olsa aylıklı sikicim var, gencecik, çıtır çıtır…
Ve çok azgın… Sikti mi bir saatten erken bırakmıyor velet… Hem de bir değil, bir kaç kez orgazm oluyorum.
Olgun kadınlar, siz hiç genç yarrağı yediniz mi bilmiyorum, ama bir kere olsun deneyin. Çünkü çok fark var. İstediği kadar siksin, hemen inmiyor, boşalıp inince çabuk kalkıyor ve sert sikiyor!
Bunlar benim gibi milf kadınlar için iyi birer neden… Genç sikicimle sikişirken tam bir kadın olduğumu, dişi olduğumu hissediyorum!