Anal Seks Tesellisi

Çalıştığım iş yerinde dört erkek bir de büro görevlisi olarak porno seyret Merve çalışıyor. Merve 23 yaşında, bekar, başörtülü, güzel bir kız. Çok güzel olmasa da kapalı giyinen kadınlara karşı ayrı bir ilgim var. Bu yüzden sürekli Merve’yi de keserdim.

Yakınlaştığımızda falan onu oracıkta nasıl sikeceğimi gözümde canlandırırdım. Eğildiğinde arkasından bakardım, hatta bir kaç tane böyle fotosunu çektim gizli, onlara bakarak çavuşu tokatlardım. Bazen beraber çekindiğimiz fotoğrafları açar yüzüne iyice zoom yapar onu siktiğimi hayal eder öyle boşalırdım.

Oturduğunda eteği biraz sıvanınca ayak bileklerine bakardım. Yuvarlak hatlara sahip bedeni vardı, iri göğüsleri, incecik beli… Upuzun bacaklarını altta incecik ayak bilekleri süslerdi. Bunları yapardım ama bakire olduğu için Merve’yi gerçekten sikmeye yönelik bir girişimim olmamıştı.

Şirkette bizim kullanmamız için araçlar var. Normalde Merve büro personeli olduğu için kullanamaması gerekir, ama biz birşey demediğimiz için kullanıyordu. Ehliyetini yeni aldığı için araba kullanmaya çok hevesliydi.

Merve bir gün bu araçlardan biriyle kaza yaptı. Arkadan bir araca çarpmış. Ağlayarak beni aradı. Hemen yanına gittim.

“Müdür duyarsa beni işten çıkarır, zararı bana ödetir, ne yapacağım şimdi?” diyerek ağlıyordu sürekli. Araç kiralık olduğu için kasko vardı. Daha önceden de kaza yapan arkadaşlar olduğu için müdürün bu konuda birşey demeyeceğini biliyordum.

O yüzden suçu hemen üstüme aldım. Kaza tutanağında Merve’nin adı yazıyor, ama müdüre kazayı benim yaptığımı söyledim. Müdüre de tutanağı göstermeden hallettik o işi…

Bu olaydan sonra Merve kendini bana borçlu hissettiği için daha yakın davranmaya başladı. Ben de fırsattan istifade etmeye çalışıyordum. Samimiyetimiz epey ilerlemişti. Normalde erkeklerle çok yaklaşmaz, ama benimle yakındı.

Yine bir gün Merve’ye görücü gelecekmiş, çok heyecanlıydı. Amının yangınından sanırım evlenmeyi çok istiyordu. Akşam görücü gelmiş. Ertesi gün sabah yüzü asık şekilde geldi ofise…

“Ne oldu? ” falan diye sorduk, ama diğer arkadaşlar olunca bir şey demedi, geçiştirdi. Ben ne olduğunu merak ettiğim için çaktırmadan bir kaş göz yaptım. Merve de diğerlerine çaktırmadan,

“Akşam konuşalım!” dedi. Akşamları Merve bizden yarım saat sonra çıkar. Mesai bitince diğer arkadaşlar çıktı, ben de işlerimi bitiremedim deyip ofiste kaldım.

İkimizden başka kimse kalmayınca hemen yanına gidip ne olduğunu sordum. Akşam görücü gelenleri beğenmediğini, o yüzden yine evlenemeyeceğini söyledi. Ben de teselli etmek için omzunu okşadım. Yine ağlamaya başladı.

Omzunu biraz daha samimi okşadım. Ayağa kalktı, bir anda sarıldı bana. Ben de fırsatı geri çevirmedim, kollarımın arasına aldım hemen. Bu arada akşam olmuş hava kararmıştı.

“Hadi gel biraz hava almaya çıkalım!” dedim. Arabaya atlayıp şehri yukardan gören, kimsenin olmadığı, benim arada içmek için gittiğim bir tepe vardı, oraya gittik. Arabayı müsait bir yere çektim.

Biraz arabanın içinde konuştuk, sonra dışarı çıktık. Ön kaputa dayandık, tepeden kuşbakışı şehir ışıklarını seyrediyorduk. Romantik bir ortam oluştu. Ofisteki sarılmadan cesaret alıp kolumu omzuna doğru kaldırdım, o da hemen yanıma yanaştı. Biraz da böyle sohbet ettik.

“Neden bu kadar acele ediyorsun evlenmek için… Biraz hayatın tadını çıkar kızım… Gez, toz, eğlen, flört et, erkekleri tanı…” diye akıl vermeye çalıştım.

“Sen erkeksin Berk, senin için söylemesi kolay…” dedi. “Canın ne isterse yapabilirsin. Ben öyle miyim? Flört etmek ne demek, keserler beni duyarlarsa…”

“Sen de duyurma o zaman… Gizli gizli yap ne yapacaksan. Hiç mi canın istemiyor, bu yaşına gelmişsin, hiç cinsellik yaşamayacak mısın sen?”

Boyu benden biraz kısa olduğu için dudaklarım alnına geliyordu. Birden kafasını kaldırdı, göz göze geldik, dudaklarımız arasında bir kaç santim mesafe kaldı. Biraz o yakın mesafeden bakıştıktan sonra ben hamle yaptım dudaklarına…

Merve de geri çekilmeyince ben iki omuzunu da tutup dudaklarına yumuldum. Rahat bir on dakika omuzları hariç başka hiçbir yerini ellemeden öpüştük. Ama ne öpüşme! Sanki amının yangını dudaklarına vurmuştu. Alev alev yanıyordu kız…

Sonra öpüşmeye ara vermeden belinden tutup arkaya sürükledim, arabanın arka koltuğuna geçtik ve devam ettik. Bu sırada sol elim boşta, sağ elim Merve’nin kolundaydı, yavaşça aşağı inerek bacaklarını ve götünü ellemeye başladım. Ürkmesin diye yavaşça yaptım.

Baktım ses yok, hemen göğüslerine çıktım. Beklediğimden büyük göğüsleri varmış, sütyen boş değilmiş. Üstünde de önünde düğmeleri olan tek parça bir elbise var. Ortadan elim girecek kadar iki düğme açtım.

Atletinin üstünden göğüslerini elledim biraz. Sonra atletini yukarı sıyırıp elimi sütyenin içine daldırdım. Yumuşacık, hiç el değmemiş memelerini sıkmaya başladım. Dudaklarımı kemiriyordu adeta…

Sonra öpüşmeyi bırakıp elbisesinin yakasından iki düğme açtım, boynunu emmeye başladım. Merve’nin nefes alış verişi değişti, hafif inlemeye benzer sesler çıkarmaya başladı. Ben de elimi göğüslerinden aşağı kaydırmaya başladım.

Biraz aşağı inince taytına dokundu elim. Ayak bileklerine kadar uzun elbisesinin altına tayt giymişti ve tayt elbiseden belli olmuyordu. Korkmasın diye elimi elbisesinden çıkarıp bu sefer alttan elbisesinin eteğini kaldırdım. Taytının üstünden amını okşamaya başladım. Amının yangını taytına ve küloduna rağmen elime vuruyordu…

Ben amını okşadıkça Merve iyice inlemeye başladı. Ben de elimi çekip elbisesinden açtığım düğmelerden içeri tekrar sokup taytının ve külodunun içine daldırdım, amına doğru uzattım.

Sanırım amını traş edeli birkaç gün olmuştu, kılları yeni çıkıyordu, elime battı. Amının üst kısmı ve klitorisi ile biraz oynayıp parmaklarımı biraz daha aşağıya kaydırdım. Amının dudakları arasından amının girişine geldim.

Amı vıcık vıcık ıslanmıştı. Orta parmağımı amının girişininin oralarda biraz gezdirdim. Parmağımı içine sokmadım çünkü bakire olduğu için korkar diye düşündüm. Bu arada boynundan ve dudaklarından öpmeye devam ediyordum…

Öpmeyi bırakıp eteğini iyice kaldırdım, taytını ve külodunu birlikte tutup aşağı çektim. Karşımda kılları yeni çıkmaya başlamış, biraz siyahlaşmış bir am vardı. Merve sanırım utandı,

“Yaa, bakma öyle orama, utanıyorum!” diyerek iki eliyle amını kapatmaya çalıştı. Ama ben iki elini tutup eğildim hemen, amını yalamaya başladım.

Merve nasıl kıvranıyordu altımda, hele o inlemeleri insanı delirtirdi. Hiç yalamadıysam yarım saat yaladım, yuttum amının sularını. İlkin utanan kız şimdi yalamam için başımı amına bastırıyordu. Bu sürede en az iki kez orgazm oldu…

Amını yalarken bir yandan da pantolunumu ve baksırımı indirdim. Merve yarağımı göremiyordu ama pantolonumu indirdiğimi biliyordu. Amını yalamayı bırakıp yüzüne baktım ve

“Daha önce hiç yarak gördün mü?” dedim. Merve kısık ve titrek bir sesle, biraz da merakla,

“Hayır!” dedi.

“Öyleyse önce gözlerini kapat!” dedim. Kapatınca yarağımı eline verdim, elimle de gözlerini kapattım,

“Önce biraz oyna sonra gör!” dedim. Merve yarağımla biraz oynadıktan sonra gözlerini açtım, o da yarağımı görebilmek için doğruldu. Görünce de gözleri fal taşı gibi açıldı.

“Canım, korkma bu kadar” dedim. “Fazla büyük değil benimki, standardın bir tık üstü sadece…”

Nasıl olsa hiç yarak görmemişti kız, sikimin yirmi santimden fazla olduğunu söylemedim ilk anda… Ürkmesini ve vazgeçmesini istemiyordum.

Ben de yanına oturup ensesinden kafasını sikime doğru bastırmaya başladım. Başta anlamadı yalaması gerektiğini…

“Hadi, sen de benimkini yala!” deyince eğildi, yarağımın başını yalamaya başladı. Midesi bulanmasın ilk seferde, daha sonra hepsini sokarım diye düşünüp çok bastırmadım.

Merve önce acemice ve ürkek şekilde yaşarken birkaç dakika sonra iştahlı iştahlı yalamaya başladı. Yarak yalamayı sevmişti.

Sonra tekrar koltuğa yatırıp sol ayağını arka camın oraya, sağ ayağını da koltukların arasına koydum. Sikeceğimi düşünüp,

“Berk yapma, bakireyim!” dedi. Ben de,

“Korkma sokmayacağım, sadece sürteceğim!” dedim. Yarağımın başını tükürükle ıslatıp amının dudakları arasına sürtmeye başladım. Merve sokacağımdan korksa da ikimiz de acayip zevk alıyorduk. Biraz sürttükten sonra, olmaz diyeceğini bile bile,

“Sokayım mı?” diye sorup biraz ısrar ettim.

“Olmaz, çok isterdim ama söyledim sana, bakireyim!” dedi.

“O zaman arkadan yapayım!” dedim. Amacım götünü vermeye razı etmekti. Amını patlatırsam üstüme kalacağını biliyordum. Merve ilkin,

“Çok acıyormuş!” falan dediyse de sonunda ısrarlarıma dayanamayıp götten sikmemi kabul etti. Hemen arkasını çevirdim ve domalttım.

“Çantamda nemlendirici krem var, onu sür bari!” dedi. Çantasını karıştırdım nemlendiriciyi buldum. Parmağıma biraz alıp göt deliğine sürdüm, masaj yapmaya başladım.

Sonra işaret parmağımı yavaş yavaş içeri sokmaya başladım. Parmağım ikinci eklem yerine kadar götüne rahat girip çıkınca orta parmağımla beraber sokmaya başladım. İkisini de sokunca parmaklarımı içinde ayırmaya başladım. Biraz acıdığını söyleyince daha yavaş davranmaya başladım.

Biraz parmaklarımla alıştırdıktan sonra biraz daha nemlendirici alıp yarağımın başına sürdüm. Yarağımın başı büyük olunca başının girmesi zor olur diye başını elimle sıktım.

Sikimin başı iyice küçüldü, eski haline gelmeden götüne dayadım. Biraz yüklendiğimde Merve ileri çekildi. Ben de ileri gittim, kaçacak yeri kalmamıştı. Yavaş yavaş yüklenmeye devam ettim.

“Acıdı!” deyince çektim. Biraz sonra yeniden yüklendim. En sonunda başı girmişti. Böyle bir süre bekledikten sonra geri kalanını sokmaya başladım. Kalanını almakta zorlanmadı. Köküne kadar sokmuştum…

Sonra yavaşça pompalamaya başladım. İyice alıştıktan sonra hızlandım. Arada götünün yanaklarına şaplak vuruyordum. Belinden kavrayıp sonuna kadar sokuyordum. Yorulunca yavaşlıyor, birazını çıkarıp sonra aniden köklüyordum. Dinlenince hızlanıyordum.

Bir süre siktikten sonra boşalmaya yaklaştığımı hissettim. Elimi amına atıp okşayarak götünü sikmeye devam ettim. Merve orgazm olurken ben de inleyerek götünün içine boşaldım.

Biraz içinde bekledikten sonra çantansında nemlendiriciyi alırken gördüğüm kağıt mendil paketini alıp sikimi götünden çıkardım. Döller arabaya akmasın diye kağıt mendille götünü kapattım.

Ardından dışarı çıkıp kağıt mendille sikimi sildim. Pantolonumu çekip bir sigara yaktım ve Merve’nin arabada toparlanmasını izledim. Döller akmasın diye kağıt mendilleri küloduna ped gibi koymuştu.

Merve üstünü başını düzeltip arabadan çıkıp yanıma gelince, ileriki günlerde yeniden siktirsin diye dudaklarından öpüp sarılarak teşekkür ettim.

“Çok acıdıysa özür dilerim!” dedim. Merve de sigarasını içince mahallesine kadar götürdüm. Evinin önünde inmedi,

“Komşular görürse yanlış anlar!” diye. Yani komşular yanlış anlamazsa sıkıntı yoktu.

O günden sonra Merve artık haftada bir akşam evdekilerine mesaiye kalması gerektiğini uydurup kollarımda götten teselli buluyor.

Merve’nin biriyle evlenmesini ondan çok istiyorum, evlensin de amını da sikeyim diye…