Ev Sahibinin Kızı

“Aşkım, bu akşam yönetici uğrayacak. Salonun su akan köşesine bakacak.” dedim kocama… Yemekten sonra oturmuş kahvelerimizi içiyorduk.

Üçlü koltukta yan yana oturmuştuk. Üstümde irice memelerimi geren, sütyen askısını gizleyemeyen ip askılı bir bluz, otururken iyice yukarıya sıyrılmış mini mini bir ekose kloş etek, ince siyah çoraplı uzun bacaklar…

“Anlaşıldı, sen yönetici için, o gelecek diye böyle seksi giyinmişsin bu akşam… Liseli çıtır gibisin bu halinle, azdırıyorsun beni… Ben de hatun beni liseli kızlar gibi seksi giyinip karşıladığına göre canı bir şeyler istiyor demiştim.” Güldüm,

“Canım, bana bakma, benim canım her zaman bir şeyler ister.” dedim. “E tabi, yabancı bir erkek neticede… Yaşlı başlı emeklinin tekidir mutlaka… Ama yine de hastabakıcı kıyafetimle çıkmayayım dedim karşısına… Karını güzel görsün herif, bakımlı görsün.”

“Sen ne giysen yakışır hayatım. Her zaman bakımlısın, seksisin, güzelsin. Merak etme, emekli de olsa seni beğenecektir. Seni bu mini etekle, jartiyer çoraplarınla görünce seninki ihtiyar da olsa siki kakacaktır mutlaka…”

“Aman Yalçın… Pis pis konuşma yine sapık kocam… Kendime biraz özen gösterdim, bakım yaptım işte… Dağılmışım iyice… Annem odasında uyur kalır biraz sonra, biz de misafiri ağırlarız.”

“Annenin ağzını yokladın mı bugün Gül? Dün gece senin sikiş feryatlarını duymuş mu?” Şuh bir kahkaha attım geceyi hatırlayınca…

Yatalaktı annem, birkaç aydır gündüzleri gelen bakıcı bir kadın yardımıyla ona bakıyordum. Biz de karı koca evimizi kapatıp annemin evinde, yatak odasına kamp kurmuştuk.

Annemin yattığı odayla aramızda mesafe vardı ama her gece sevişme seslerimizi duyup duymadığından pek emin değildim. Hele kocamla sevişirken, özellikle orgazm sırasında epey fazla ses çıkarıyordum elimde olmadan… Kasıla kasıla boşalırken inlemelerim iyice yükselir, ayyuka çıkardı.

“Hayır, duymamış, mışıl mışıl uyumuş. Senin yüzünden oluyor hep… Olmadık şeyler söyleyip azdırıyorsun beni de… Sapık pezevenk… Yok, beni siktirecekmişsin de… Yok, ben başka erkekle sevişirken bizi izleyecekmişsin de… Yok, adamın sikini kendi elinle amıma sokacakmışsın da…”

“Senin de hoşuna gidiyor ama… Ben anlattıkça sen de deli gibi tahrik oluyorsun. Hadi itiraf et… Gitgide başka bir erkekle sevişme fikrine daha sıcak bakmaya başladın karıcığım… Artık eskisi gibi karşı çıkmıyorsun, terslemiyorsun beni…”

Fincanı sehpaya bırakıp yanıma iyice yaklaştı, kloş mini eteğimin meydanda bıraktığı siyah çoraplı bacaklarımı okşamaya başladı. Eğilip dudaklarıyla boynumda dolaşırken kaçınmaya çalıştım,

“Hadi canım, yapma, annem uyumadı daha…”

“Uyumasın. O yatağında, sen kucağımdasın. İstediğim gibi sikerim seni, karım değil misin?” Alt dudağımı kapmış emcikliyor, diliyle yalıyordu. Zor kurtardım dudaklarımı,

“Yaa… Yapma diyorum. Bak şimdi adam gelecek. Oramı buramı öpüp mıncıklama, zevk suyum akmaya başlarsa görürsün sen…”

“Mmm… Aksın bebeğim… Daha iyi ya… Yönetici geldiğinde amcığın hazır sulanmış olur. İkimiz beraber sikeriz seni… Tost yaparız seksi karımı… Zevk veririz sana…”

“Yapma diyorum sana Yalçın… Bak, ileri gitme fazla, beni tahrik etme… Sonra beni sik diye tuttururum. Adama iş üstünde yakalanmayalım, rezil olmayalım akşam akşam…”

Tam bunu söylediğim anda zil çalmaz mı? Fırlayıp kalktım, üstümü başımı düzeltirken kocam da pantolonunun önündeki kabarıklıkla uğraşıyordu.

“Yapma diye kaç defa söyledim sana… Şimdi ıslak külotla adamı karşılıcam, senin yüzünden, azgın köpek…” diye söylene söylene kapıya gittim. Annemin kapısının önünden geçerken seslendi,

“Kim geldi Gül kızım, akşam akşam?” Hasta yatağından gelen gideni takip ediyordu hala…

“Yönetici geldi anneciğim, salonun su akan köşesine bakacak.” diyerek daire kapısına gittim, kapıyı açtım. Daha önce hiç karşılaşmamıştım yöneticiyle, annemden telini alıp whatsapptan yazmıştım derdimi… Bu akşam için geleceğini yazmıştı bana…

“İyi akşamlar Gül hanım… Ben Kemal…” diyerek elini uzatan yakışıklı genç adama bakakaldım. Birkaç saniye sonra toparlanabildim ben de, elimi uzattım. Sert erkek eliyle hafif sıkarak gülümsedi, göz göze geldik.

“Hoş geldiniz, buyrun Kemal bey…” diyerek içeriye davet ettim.

Holdeki vestiyerin en altından salon terliklerini almak için eğildim. Altımda mini etek olduğu sonradan aklıma geldi, ama geç kalmıştım. Jartiyerimin dantellerini bile görmüş olmalıydı.

Şeffaf siyah tanga külodumu görmemiştir umarım. Külodumun bir parmak enindeki ağı am dudaklarımın arasına girip duruyordu giydiğimden beri, klitorisime sürtünüp duruyor, huylandırıyordu beni… Adam küloduma kadar gördüyse eğer, amımın şişkin dudaklarını da rahatça görmüştür mutlaka, rezalet…

Bir çift terlik alıp doğrulduğumda adamın gülen gözlerinin ciddileşmiş, pür dikkat üzerimde olduğunu fark ettim. Benim onu beğendiğim kadar o da beni beğenmiş olmalıydı ki yüzündeki memnuniyet ifadesi bariz belirginleşmişti.

“Rahatsızlık vermedim umarım bu saatte… Gündüz büromdayım da… Fırsat bulamıyorum.”

“Rica ederim. Ne demek rahatsızlık… Asıl biz sizi yorduk akşam akşam…” dedim. Yakışıklının beni tepeden tırnağa inceleyen bakışlarından biraz etkilenmiş ruh haliyle döndüm, içeriye, salona buyur ettim.

“Hayır, belki bu saatte yalnız bir kadın olarak çekinirsiniz diye düşünmüştüm…” derken kalakaldı. Salonda ayağa kalkıp kendisini karşılayan kocamı görmüştü.

“Yalnız değilim Kemal Bey, tanıştırayım, kocam Yalçın…”

İki erkek el sıkıştılar, tanıştılar. Biraz oturup konuştuk. Erkekler tanışıp işlerden güçlerden konuşurken ben de içecek, kek filan ikram ettim. İkramlar bittikten sonra Kemal kalkıp salonun tavanındaki yağmur suyunu içeriye alan köşesini inceledi.

Telefonunu çıkarıp su lekesi kaplı tavan köşesinin resimlerini çekti. Sorunun neden kaynaklandığını tespit etti. Biraz da o konuda görüştükten sonra müsaade isteyip kalktı. Kapıya kadar geçirdim. Ayakkabılarını giyip bana döndü. Erkeğin yakışıklı yüzü, mavi gözleri içimi kıpırdattı bana bakarken… Kendimi toplayıp,

“İlgilendiğiniz için teşekkür ederim. Annem varken kadın başımla zor oluyor bu problemlerle uğraşmak…” diyerek elimi uzattım. Elimi tutup gözlerime baktı,

“Rica ederim Gül… Her zaman sana yardımcı olurum. Hem komşu, hem yönetici olarak görevim…” dedi kalın, boğuklaşmış bir sesle…

Cümlesi bitene kadar sıcak avucunun içinde tuttu elimi, neden sonra, sanki istemeyerek bıraktı, döndü, dairesine çıktı.

Biraz şaşırmış vaziyette kalakaldım arkasından bakarken… Sizli bizli konuşmayı bırakmış, gayet samimi sen diyerek hitap etmişti bana… Hem de ateşli diyebileceğim bir şekilde…

“Herif epey yakışıklıymış aşkım…” dedi kocam salona döndüğümde… Manalı manalı bana bakıyordu. Güldüm,

“Ya, evet… Hiç aklıma gelmemişti adamın profiline, resmine bakmak… Gerçekten öyleymiş…” dedim. Elimde hala “yakışıklı herifin” elinin sıcaklığı vardı sanki… İçim bir hoş oldu. Kasıklarımda bir karıncalanma, bir ısı yayılmaya başladı.

“Adam da seni beğendi ama… Gözünü senden ayıramıyordu. Piç, ben yanınızdayken bile gözünü memelerinden bacaklarından alamadı.”

“Amann sen de… Aklın fikrin fesatlıkta… Adam iyilik yapmaya gelmiş akşam saati… Senin aklından neler geçiyor… Yok memelerime bakmış, yok bacaklarıma bakmış.” dedim, ama içimden ateş fışkırıyordu.

Ben de farkındaydım elbette o bakışların ne anlama geldiğini, biliyordum. Kocam haklıydı, tespiti tam koymuştu. Evimde geçirdiği zaman boyunca sikecek gibi bakmıştı bana…

“Sana söyledim gelir gelmez… Tam erkeklerin en sevdiği en seksi stilde giyinmişsin. Liseli taze çıtır görüntünle ilik gibisin… Sana bakmayan erkek taş olur valla…”

“Tamam, kabul ediyorum, biraz açık giyindim ama…”

“Görünen köy kılavuz istemez bebeğim… Bal gibi de ben yanınızda olmasam seni yatırıp sikecekti herif… Gel bakim buraya…”

Elimden tutup bir anda kendine çekti beni… Boş bulundum bu kuvvetli hamlesiyle, minik bir çığlık atarak kucağında buldum kendimi…

Bir elini sıyrılan mini eteğimden içeriye daldırıp tanga külodumun üzerinden amımı avuçlarken, diğer eliyle saçımdan tutup dudaklarıma yumuluverdi.

Hoşuma gitmişti bu sert davranışı… Zaten Kemal’in sikici bakışlarıyla alevlenen libidom, kocamın ani taarruzuyla zirveye tırmanmaya başlamıştı.

Ateşli bir öpüşme, dillerimizin birbirine karıştığı ıslak bir Fransız öpücüğü ortamı ısıtmaya yetti bile… Zevkten kadınlığımın ıslandığını hissettim.

“Ohhh… Mmm…” diye inliyor, koala gibi kocamın boynuna sarılmış, dudaklarını kemiriyordum erkeğimin…

Parmakları tanga külodumun ağını yana çekmiş, ıslak am dudaklarımı mıncıklıyordu. Arada bir iki parmağını içime, vajinama sokup G noktamı okşarken, aynı anda baş parmağıyla kabarmış klitorisimi okşuyordu. Diğer eli de bluzumun altından yukarıya tırmanmış, sütyenin üstünden memelerimi avuçlamakla meşguldü.

“Hadi, yatak odasına gidelim kocacım…” dedim sonunda kendimi kurtarıp… “Daha fazla dayanamıcam. Seni istiyorum. Hemen… Şimdi…”

Bıraktı beni, kalktık. Adeta koşarcasına yatak odasına ilerlerken üstümdeki bluzu, sütyeni, kloş mini eteğimi sıyırdım telaşla…

Sırt üstü kendimi yatağa bıraktığımda üzerimde sadece minik tanga külodumla ince siyah jartiyer çoraplarım kalmıştı.

“Hadi… Gel…” diye inledim bacaklarımı ikiye ayırıp içlerini okşarken…

“Geliyorum azgın fahişem…” diyerek külodunu sıyırıverdi kocam da…

Bana bakarak üstünde ne varsa fıydırttırıp atmıştı yerlere… Son parçayı da çıkardığında taş kesilmiş, tek gözüyle bana bakan penisi kasıklarının ortasında son derece iştah açıcı görünüyordu.

“Yarağımı yalasana biraz…” dedi elinde aletin başını okşayarak…

“Bırak şimdi, oral seksle vakit kaybetmeyelim. Çok azdım diyorum sana… Hadi sok şunu amıma…”

Geldi, bacaklarımın arasına girdi. Bir hamlede ıslak amcığıma dayadı sikini ve kökledi. Kaygan vajinamda yağ gibi kaydı aleti, dibimi buldu. Boynuna sarılıp,

“Ohhhh…. İşte buu…” diye inleyerek kalçalarımı oynattım yattığım yerde… “Gördün mü? Nasıl da ıslanmış. Çok azdım diyorum sana…”

Kasıklarını benim kasıklarıma bastırıp kalçasını oynattı o da… Penisini sımsıkı saran vajina duvarlarımın arasındaki sert hareketi tekrar inlememe sebep oldu.

“Gördüm karıcığım… Epey ıslanmış. Ohh… Fırın gibi yanıyor amcığın… Dün gece iki posta attım, doymuş gibiydin?”

“Ohh… Evet aşkımm… Dün gece çok güzel siktin beni…”

“Bu gece seni bu kadar, haddinden fazla azdıran ne peki? Yakışıklı yöneticiye tav oldun değil mi?” Güldüm, kalçalarını tutup tırnaklarımı batırdım kaba etine…

“Pezevenk kocam benim…” dedim hırsla… “Evet… Onun için… Yakışıklının yüzünden azdım. Hem de çok azdım. Ama bana da hak ver aşkım… Adam hem genç, hem yakışıklı, hem tarzan gibi iri yarı… Hele o senin dediğin gibi sikici bakışları… Bana hak ver, hangi kadın olsa altına yatmak ister o herifin…”

“Offf… Seni orospu seni…” diye inleyerek içimde gidip gelmeye başladı kocam… “Demek sen de istedin adamın altına yatmayı ha? Kemal beyle sikişmek mi istedi canın senin? Ohh fahişem benim…”

Bacaklarımla kocamın bacaklarına sarılmış, amcığımı ona doğru, penisinin içime iyice girmesi için yukarıya kaldırıyordum. Taş kesilmiş erkekliğini her köklediğinde kalçalarım tekrar geriye, yatağa gömülüyordu. Kollarım beline sarılmış, kocamın bacak aramda hareket edip duran, sürekli motor gibi inip kalkan bedenini kendime çekiyordum.

“Ohh… Evet… Evet canım istedi onu… Onunla sikişmek istedim. Ama şimdi o yok, sen varsın. Hadi, sik beni… Daha sert… Kökle…”

Başımı kaldırıp boynunu emdim dudaklarımı yapıştırıp, omuzlarını dişledim.

“Ihhh… Yapma ulan orospu… Canımı yaktın fahişe…” diye diye amıma köklemeye devam ediyordu.

Daha beter azdırmıştı adamı yamyam gibi ısırmam… Vurdukça vuruyor, her vurduğunda kıllı kasıkları sertleşen klitorisime baskı yapıyordu. Tabi bu da daha çok delirtiyordu beni…

Birden çıktı içimden… Zevk sularımdan ıslanan penisi ışıkta parlıyordu. Beni tutup çevirdi yatakta… Ne istediğini anlamıştım. Dönmeden önce eğilip taş gibi sertleşmiş sikini ağzıma aldım. Amımın suyuna bulanmış aletini birkaç kez bademciklerime değdirip çektim, vakumladım.

“Bırak şimdi… Boşalacağım yoksa… Senin orgazmını bekleyemem böyle yaparsan… Hadi domal…”

Sikini ağzımdan çıkarıp hemen, önünde domalıverdim. Kalçalarımı sallayıp bekledim. Fazla bekletmedi, kaygan penisini bir anda arkamdan amıma geçirdi.

“Ohhh… Çok güzell…” diye inledim zevkle… Belimden tutup gidip gelmeye başladı arkamda… Kasıkları göt yanaklarıma çarpıyordu her köklediğinde, şaplama sesleri yankılanıyordu annemin yatak odasında…

“Evet, çok güzel…” diye cevap yetiştirdi kocam… “Ananın yatağında sikiyorum seni… Her defasında daha çok azıyorum. Tahrik ediyor beni… Kim bilir ne sikişler yaşadı annen bu yatakta…”

“Rahat bırak şimdi kadını… Hadi devam et… Kızını sikmeye devam et…” diye inledim. “Kızlığımda geceleri onların sikiş seslerini duyup çok azdım. Dayanamayıp onları gizlice seyrederken ne mastürbasyonlar yaptım biliyor musun sen? Evde yalnız kaldığımda kendimi ne çok okşadım bu yatakta…” diye üstüne gittim, daha da azdırmak istiyordum kocamı…

“Ohh… Daha o zaman azgının tekiymişsin sen… Şimdi de yöneticiyi istiyorsun değil mi? Kemal siksin istiyorsun seni…”

“Mmm… Hayır… Sen sikiyorsun işte… Hem de güzel sikiyorsun. Ohhh… Çok güzel sikiyorsun aşkım…”

“Yavrum benim… Azgın karım benim… Ama Kemal de sikse ne güzel olur değil mi? Nerdeyse iki metre boyu var piçin… Ne yarak vardır onda da… Ne zevk verir sana sikerken… Ohhh…”

“Ahh… Pezevenk kocam benim… İlle siktireceksin beni… Ohh… Gerçekten, Kemal’in siki o kadar var mıdır dersin?”

“Bak şu orospuya sen… Elin adamının yarağını merak ediyor. Evet, o kadar vardır bebeğim… Yarrağı hem uzundur, hem de kalındır. Ne güzel siker seni o yarakla… Kız ne güzel yakışıyor ağzına adamın siki… Hadi tavla şunu, yatağa at da gerçekten ağzına versin yarrağını… Ohhh… Söyle bana, versin mi ağzına? Siksin mi seni?”

“Sapık… Pezevenk…”

“Söyle diyorum sana kaltak… Cevap ver, siksin mi seni?”

“Ohhh… Versin… Sikini ağzıma versin, yalayayım. Siksin beni…”

“Adını söyle bebeğim… Bana onun adını söyle…”

Artık iyice hızlanmış, bir eli kalçalarımı tokatlarken, diğer eliyle uzun sarı saçlarıma asılıyor, kısrak gibi biniyordu bana… Zevkten bacaklarım titremeye başlamıştı. İstediğini verdim erkeğime,

“Kemal… Kemal siksin beni… Ohhh… O koca yarağını geçirsin amcığıma… Senin namusunu siksin Kemal… Sen de bizi izle kenarda, otuzbir çek… Mmmm…”

“Söyle ona… Seni siken adama konuş. Ne yapmasını istiyorsan söyle…”

“ Sik beni Kemal… Geçirr… Pezevenk kocam yarak görsün… Ohhh… Karısının sikilmesinden zevk alan sapık kocam… Ahhh… Geliyorum Kemal…”

“Orospuu… Fahişe…” diye diye kökledi son gücüyle…

Benim de dayanacak halim kalmamıştı artık… Gözlerim kararıyordu, inlemelerim minik feryatlara dönüştü. Annem uyuyor mu, yoksa bizi duyuyor mu diye çekinmeyi bırakmış, kendimi koyuvermiştim iyice…

Orgazm kasılmalarım başladı. Kocamın siki vajinamda gidip geliyor, zevk sularım bacak içlerimden süzülüp yatağa akıyordu. Birden kurtuldum elinden, kendimi yatağa attım. Hırsla bacaklarımı araladım kocamın önünde, dişlerimin arasından hırladım adeta,

“Hadi Kemal… Gel… Sik beni… Geçir yarağını…”

Zevki yarıda kaldığı için şaşıran kocam hemen atlayıp sikini vajinama sapladı birden… Tekrar bacaklarımın arasında gidip gelmeye başladı.

“Geliyorumm… Ohhh… Kemall… Harikasın… Ohhh… Kemal beni çok güzel sikiyor kocacım… Kemal çok güzel sikiyor karını Yalçın… Aaahhh…”

Benim kasılmalarımın arasında kocam da bir anda kökleyip hareketsiz kaldı içimde, penisi kasılıp dururken spermlerinin vajinamın diplerine aktığını hissettim.

Üstüme yığılıp kaldığında ağırlığının altında nefes almaya çalışırken hala küçük küçük orgazm kasılmalarım devam ediyordu.

Erkekliği sönüp küçüldüğünde üstümden yana devrildi. İkimiz sırt üstü yatıp kaldık nefes nefese… Yan yana yatıp tavana baktık bir süre…

Kocamın ne düşündüğünü bilmiyordum ama, benim aklımda sadece Kemal vardı.