Çapkın Karım

Karım Selin 25 yaşında, sarışın, dolgun vücutlu, cüretkar giyinmeyi, hatta kendini teşhir etmeyi seven, azgın bir kadındır.

Maddi olarak durumumuz çok iyi, çocukluğumda ve gençliğimde çalışıp kazandığım birikimlerimle hep yatırım yaptım. Henüz lise bitmeden bir ev, üniversite ikinci sınıfta da araba aldım. Üniversiteden mezun olunca da bir otel devraldım ve işletiyorum.

Karım Selin ile üniversitede tanıştık ve tanıştıktan iki gece sonra yatakta bulduk kendimizi… Yatakta gayet iyiyiz, ikimiz de azgın, her an sekse hazır, sınırları olmayan bir çiftiz.

Benden önce birçok erkek arkadaşı olmuş, çoğuyla da seks yaptığını bana daha ilk birlikte olduğumuzda anlatmıştı. Ben bunu hiç sorun etmedim. Hatta doğruyu söylemek gerekirse başka erkeklerle seks yapmış olması beni tuhaf bir biçimde tahrik etmişti. Okul bitince de evlendik.

Evliliğimizin ilk aylarında giyim konusunda beni çok denedi, acaba bir şey diyecek miyim diye… Ama karımın giydiklerine ve arkadaş çevresine karışmadım, asla karışmam. Nerede, ne giyileceğini bilecek kadar aklı başında bir kadın benim karım…

Yeri gelir kocasının kolunda asil bir prenses olur. Yeri gelir, dışarıdaki erkeklerin, hatta kadınların bile dikkatini çeken süper miniler, ince taytlar giyer. Temel olarak mükemmel vücudunu sergilemeyi sever. Ben ses çıkarmadıkça, hatta bazen abartmasına rağmen,

“Çok seksi olmuşsun!” diye destekledikçe eteklerin boyu kısaldı, taytlar inceldi, göğüs dekolteleri abartılı hale geldi.

Bir akşam eve geldiğimde karımın her zamankinden daha azgın olduğunu fark ettim. Zaten fark etmemek mümkün değildi, bana kapıyı çırılçıplak açtı çünkü… Ben daha kapıyı kapatmadan önüme diz çöküp kemerimi fermuarımı açtı. Elini sokup yarrağıma saldırdı. Pantolonumdan külodumdan kurtardı benim malafatı ve saksoya başladı. Kapıyı zor bela kapatıp,

“Dur kız, bu ne azgınlık?” dedimse de elinden, dilinden kurtulamadım.

Biraz sakso çektikten sonra zorla ayağa kaldırdım, çevirdim. Yüzünü kapıya yaslayıp ayakta hafif domalttım, arkadan amına kökleyip sikmeye başladım. Sırılsıklamdı amcığı, yağ gibi kaydı benim alet… Bugün ne olduysa her zamankinden farklı bir azgındı karım, çığlık çığlığa sikişiyordu. Biri kapımızın önünden geçse karımın sesini kesinlikle duyardı.

Bu pozisyonda amını biraz siktikten sonra orgazm olan karım elini arkaya atıp yarağımı amından çıkardı, götüne dayadı ve bir anda kendini geriye bastırıp köküne kadar aldı. Ben de kökleye kökleye götünü sikip götünün içine boşaldım. Ama karımın doymadığı her halinden belliydi,

“Aşkım ne oldu sana bugün?” dedim.

“Duş alayım sofrada anlatırım!” diyen karım ebeven banyosuna girdi, ben de diğer banyoda bir duş alıp mutfağa geçtim. Bir kaç dakika sonra karım da geldi mutfağa. Yemek yemeye başladık ve karım bugün kendisini azdıran olayı anlattı.

“Spor salonunda iki gençle tanıştım bugün aşkım… Gençlerden bana bir iltifatlar, bir komplimanlar… İki yanımdan açık açık yürüdüler bana… Ama çok yakışıklı, kaslı ve iri yapılı oğlanlardı ikisi de… Bir gram yağ yok vücutlarında, karınları baklava baklava… Offf… Aletleri de kocamandı aşkım…” Güldüm,

“Sanki röntgenini çekmiş gibisin aşkım… Nerden bildin kocaman yarakları olduğunu…”

“Ahh… Görünüyordu bebeğim… Vücut geliştirme için daracık tayt gibi giymişler altlarına, olduğu gibi görünüyordu işte… İkisi de sertleştiler benimle konuşurken… Güya bana çaktırmadan o kabarık önlerini bir düzeltmeye çalışmaları vardı, görmen lazım…”

Ben bir yandan şaşkın şaşkın karımı dinlerken karımı böylesine azdıran gençleri merak da etmiştim. İsimlerinin Tolga ve Mehmet olduğunu söylediği gençler hakkında bir kaç soru sordum. Karım heyecanla sorularımı cevapladıktan sonra,

“Aşkım kızma ama… Bazen seninle evlenmeden önceki çapkınlık günlerimi özlüyorum. Bugün oracıkta o gençlere veresim geldi, zor tuttum kendimi!” dedi.

Bir an gözümün önünde canladırdım karımın o gençlerle sikiştiğini… Bunu düşünmek bile müthiş tahrik etmişti beni,

“Verseydin aşkım! Ama spor salonunda, milletin gözü önünde değil tabii!” dedim ve gülüştük. “Seks yapmak istiyorsan eve at bari, rahat rahat sevişirsin istediğin gibi…” diye ilave etim. Karım gülümseyerek,

“Karar veremedim bir türlü… Hangisine versem acaba?” dedi.

“Neden kendini kısıtlıyorsun ki? O kadar beğendiysen ikisine birden ver aşkım!”

“Sen ciddi misin ya? Bana bak, atarım ikisini de yatağa ha… Bana böyle şeyler söyleme… Zaten zor tutuyorum kendimi!” deyip kahkaha attı.

“Yap aşkım… Biricik karıma, benim sekste doyumsuz sevgilime bir çapkınlığı çok görecek değilim ya!” dedim ve yine gülüştük.

“Ama bir şartım var. Benim yanımda vereceksin onlara… Seni iki herkülün arasında görmeyi çok isterdim. Harika bir görüntü olur bence, sik kaldırıcı…!”

Yemekten sonra ben salona televizyonun karşısına geçtim, akşam şampiyonlar ligi maçı vardı. Ben maçı izlerken karım mutfaktaki işlerini bitirip yanıma geldi. O anda o konuyu bir daha açmadı, ama maçı da izlettirmedi, eli sürekli yarağımdaydı.

Yarrağımı kaldırınca baktım olmayacak, maçı bırakıp yatağa geçtik. Yatakta bana resmen saldırdı adeta… Karım mı beni sikti, ben mi karımı siktim bilemedim. Sikişirken de sürekli bana,

“O dediğinde ciddisin değil mi aşkım? O gençlere gerçekten vereyim mi? Onlarla sikişirsem bana kızmazsın değil mi?” gibi şeyler sorup durdu. Ben de ciddi olduğumu söyleyip onayladım.

“Madem bu fikir seni bu kadar azdırıyor, ver gitsin amına koyayım. Yeter ki hep böyle ateşli seviş benimle… Zevkten öldürdün beni…” Gece saat neredeyse iki gibiydi, sikişmekten yorulup uykuya daldık.

Ertesi sabah ben yine erkenden otele gitmek için evden çıktım. Saat on civarı karım bir fotoğraf attı, altına da,

“Nasıl spor kombinim? Bugün o gençlerin akıllarını başlarından alacağım!” diye yazmış. Beyaz taytın altına kırmızı tanga giymiş, üzerine göğüs uçlarını bile kapatmakta zorlanan bir krop giymiş, porno yıldızlarını bile utandıracak kadar abartmıştı.

Senin şakan yok galiba… Çocukları yatağa atacaksın anlaşılan…

Gece senden izin aldım bebeğim… Unutma…

Nedense karıma kızamıyordum. Tam aksine onun başka erkeklerle sikişme fikri beni müthiş azdırıyordu. Cevap olarak,

Unutmadım aşkım… Bu kombinin çok güzel olmuş, ama spor salonundaki herkesin saldırısına uğrayabilirsin, çok seksi olmuşsun!

Bir şey olmaz aşkım, herşey kontrolum altında! İzlemek istersen eve gel! Eminim hoşuna gidecek göreceklerin…

Şu anda acaip tahrik olmuş durumdayım zaten… Tamam, evde görüşürüz!” yazdım.

Karımın spor salonundan eve saat 4’te geldiğini bildiğimden, saat dörde doğru oteldeki işlerimi asistanıma bırakıp çıktım. Saat tam 4’te evdeydim. Kapıyı anahtarımla açıp içeri girdiğimde karım salonda, sırtı kapıya dönük koltukta oturan birinin kucağında, belden üstü çıplak ve gözleri kapalı halde,

“Em göğüslerimi, daha sert em!” diye diye kıvranıyordu.

Bu olay bana karımın en ince ayrıntılarına kadar anlattığı, benimle evlenmeden önceki çapkınlık günlerini hatırlatmış ve beni müthiş tahrik etmişti. Daha önce başkalarıyla sikişmelerini görmemiştim, ama şimdi izleyebilecektim.

Salona girip yavaş yavaş yaklaştım. Karım beni fark etti ve gözlerini açıp bana gülümsedi, gencin kucağında kıvranmaya devam ederek,

“Hoş geldin aşkım!” dedi.

“Hoşbulduk karıcığım!” dedim. Koltuktaki genç toparlanmaya yeltenir gibi oldu, ama karım,

“Sen devam et bebeğim!” dedi. “Yabancı değil o, benim sevgili kocam.. Öyle değil mi kocacım? Devam etsin değil mi?”

“Evet sevgilim… Lütfen… Hiç çekinmeyin benden, devam edin…!”

Karım göğsünü, adının Tolga olduğunu sonradan öğrendiğim gencin ağzına verirken en az karım kadar heyecanlanmıştım. 18 yaşında bir tıfıl evimin salonunda karımı kucağına almış yiyordu.

Koltuğun yanına gelince beklemediğim bir manzarayla karşılaştım, karımın taytı yırtılmış, tangası kenara çekilmiş, Tolga’yla sadece yiyişmiyor, sikişiyordu da.

Ve koltuğa sırt tarafından yaklaştığım için ilk anda göremediğim diğer genç de karımın arkasına diz çökmüş karımın göt deliğini yalıyordu. Konuşmalarımızı duyup beni görünce o da yaptığı işi bırakıp durakladı. Ama karım elini arkaya atıp gencin kafasını bastırarak onu da uyardı,

“Bırakma… Yalamaya devam et… Sakın durma!” diye emretti.

Biraz ayakta izledikten sonra kendime buzdolabından soğuk bir bira alıp geldim ve yandaki koltuğa oturdum, onları izlemeye başladım. Karım gencin kucağında memelerini emdirip sikişirken bana döndü ve

“Bu azmanların aletlerinden ruhlarını emeceğim aşkım!” dedi. Yüzünden zevk, şehvet, heyecan ve mutluluk akıyor, gözleri kayıyordu. Biraz sonra götünü yalayan Mehmet’e,

“Yeter bu kadar, sen de götüme sok!” dedi ve Tolga’nın üzerine iyice yattı, Tolga’yı göğüsleriyle boğacaktı neredeyse. Mehmet hemen ayağa kalkıp yarrağını karımın göt deliğine sürtmeye başladı. Karım,

“Soksana yavrum, ne oyalanıyorsun!” dediği anda Mehmet yüklendi. Ama ilk seferde giremedi. İkinci kez yarrağını nişanlayıp yüklendiğinde karım bir çığlık attı.

“Ahhh…!” Mehmet yarısına kadar gömmüştü kalın yarrağını ve hiç beklemeden kafasına kadar çekip bir daha yüklendi ve kalanını da gömdü. İşte o an karım resmen delirdi,

“Sikin beni piç kuruları… Dağıtın amımı götümü!” diyerek inlemeye başladı.

Gençler durur mu, hemen amına ve götüne pompalamaya başadılar. Gençlerin arasında tost olan karım bir süre böyle sikildikten sonra,

“Kaldırın beni ayağa, yatağa götürün… Ama çıkmayın içimden!” diye emretti. Onlar da talimatı alınca harekete geçtiler.

Mehmet karımın götünden çıktı, Tolga’nın iki elinden tutup koltuktan kalkmalarına yardım etti. Tolga yarağı karımın amında, kalçalarından sımsıkı tutmuş, ayakta sike sike yatağa götürdü.

Ben yeni bir bira alıp yanlarına gittiğimde gençler yer değiştirmiş, demin amında olan götüne girmiş, götünde olan da amında, dikiş makinesi gibi habire kökleye kökleye sikip inletiyorlardı karımı

Neredeyse yarım saate yakın karımı amından ve götünden siktiler. Sonra birer dakika arayla kökleyip boşalmaya başladılar. Karımın da o an gözleri kaydı ve

“Geliyorummmm!” deyip böğüre böğüre orgazm oldu.

Nefesi düzelince kalktı ve “Sizinle işim bitmedi daha!” deyip banyoya gitti. Tolga bana,

“Off… Abi senin karın bir harika, tam bir seks tanrıçası!” diye iltifat etti. Mehmet de,

“Abi sen bu azgın orospuyu nasıl doyuruyorsun?” dedi. Ben gülerek,

“Sizce ben karımı doyuruyormuşum gibi mi görünüyor?” deyince onlar da kahkahayla gülmeye başladı. Karım duş alıp çırılçıplak yanımıza geldi biz gülüşürken, neden güldüğümüzü merak etmişti,

“Hayrola? Ne kaçırdım? Neye gülüyorsunuz?”

“Seni doyurup doyurmadığımı merak etmiş gençler… Ben de senin ateşli sevişmenden durumu anlamışsınızdır dedim. Karıcığımı sekse doyurmak ne mümkün?” O da güldü, sonra sikicilerini de duşa gönderdi. Beni adeta öpücük yağmuruna tutan karım,

“İzin verdiğin için teşekkür ederim aşkım, inanılmaz siktiler beni… Fakat senin çocuklara söylediğin gibi, ben daha doymadım!” dedi ve mutfağa gidip bana yeni bir bira daha getirdi. Gençler banyodan gelir gelmez onları yatağa atıp amını ve götünü yalatmaya başladı…

O gece karımın işi bittiğinde gençler resmen pert olmuştu, sabahın beşinde evden kaçarak gittiler desem yeridir. Gerçi karım da pert olmuştu, ama hala azgın görünüyordu. Amı götü darmadağın, memeleri emilmekten mosmor, her yanı döl içindeyken bir sefer de bana siktirdi kendini….

“Aşkım, amcığının içi dölle dolu…” diye inledim amına gömerken… Karım daha da tahrik oldu bunu söylediğimde, hırsla boynuma sarılıp kalçalarını yukarıya kaldırdı, sikimi daha çok almak istercesine,

“Evet kocacığım… Başka erkeklerin dölleri var amımda… Daha güzel değil mi? Karını sikenlerin spermleriyle kaplı vajinam… Kaygan kaygan… Ohhh… Hadi devam et… Sik beni…”

Bir kez de ben döllerimi akıttım karımın kirlenmiş amcığına… Sonra yatıp uyuduk.

Bu olayın üzerinden bir hafta kadar geçmişti. Ben yine her zamanki gibi oteldeki işlerimle ilgileniyordum. Karım çalışmadığı için spora ve alışverişe gidiyordu sürekli…

Ve gittiği her yerde seksi vücudunu en ince ayrıntısına kadar teşhir ediyordu. Etrafındaki erkeklerin bakışlarından, laf atmalarından alabildiğine tahrik oluyor, akşamları da eve geldiğimde azgınlıktan kudurmuş oluyordu. Sonra da her gece sabahlara kadar sınırsız seks yapıyorduk.

“O iki gençle bir daha sikişmek istemiyor musun?” diye sordum bir gece sevişirken… “Hiç sözünü etmedin bir daha…”

“Aşkım, onlar bir gecelik zevkti. Ben bir erkeği iki kere yatağa atmam. Yeniden sikişmeyi çok istediler, evet… Ama ben bunun bir kerelik bir zevk olduğunu söyleyerek onları reddettim!” dedi.

“Aşkım seni çok seviyorum. Beni her gece yatağa attığın için çok mutluyum.” diyerek sımsıkı sarıldım karıma…

Ne kadar dürüst ve namuslu, bana sadık bir karım vardı benim…

Birkaç gün sonra ben otelde ofisimdeyken karım AVM’de yaptığı alışverişten sonra yanıma uğradı. O sırada bazı evrak işleriyle uğraşıyordum. Ofisime süper mini bir etek ve yine incecik bir kropla girdiğinde şaşırdım, ama sevindim de… Uzun zamandır ofisime gelmemişti.

Karımı görünce hemen ayağa kalktım sarılmak için. Yanına yaklaştığımda neredeyse transparan kropunun altında sütyen de olmadığını farkettim. Asistanım Deniz de karımın kıyafetine şaşırmış olmalıydı, karımı baştan aşağıya süzüp (Yok artık, bu ne biçim giyinmek!) der gibi bir ifadeyle baktıktan sonra,

“Bir şey içmek ister misiniz efendim?” diye sordu. Kahve istediğimizi söyledik ve karımla laflamaya başladık.

“Yeni asistanın çok seksiymiş kocacım…” dedi. “Bir şeyler yaptın mı bakayım bu çıtır lolitayla?”

“Yok canım, daha neler? Kız daha küçük hayatım, hem benim senden başka kadında gözüm yok, merak etme…”

Kız küçüktü ama karımın dediği gibi tam bir lolitaydı… Güzel, seksi, ayrıca çok zeki… İşe alırken hangisine tav oldum bilmiyorum, seksapeline mi, zekasına mı? Otel ortamında şık görünmesini sağlamak üzere kendisine giysi alması için verdiğim para ile seksiliğinin altını çizmesine katkım oldu elbette…

Karıma söylemedim ama yanıma her gelip gittiğinde, üzerindeki kalçalarının yuvarlaklığını ve diriliğini sergileyen mini etekleriyle, epey cesur göğüs dekoltesiyle sikimi kaldırırdı çıtır asistanım… Masaya yatırıp siksem mi acaba diye düşündüğüm de olmuştur yani…

Biraz sonra kahvelerimiz geldi. Kahvelerimizi içerken ben bir yandan da evrak işleriyle uğraşıyordum. Personelimin maaş günü gelmiş, muhasebeyle maaş ödemesini organize ediyordum.

Karım yaklaşık yarım saat kadar yanımda oturdu. Ben bir ara lavaboya gittim. Lavabodan döndüğümde karım asistanıma yeni aldığı bir taytı gösteriyordu. Ben yerime geçince, karım,

“Aşkım bana müsaade, eve gideyim!” diyerek kalktı. Beni yanaklarımdan öpüp, “Aşkım sen işine bak, ben giderim!” diye kapıya yöneldi. Asistanım Deniz hanım da kalkıp karımı uğurlayıp geldi.

Karımın beni ofisimde ziyaret etmesinin üzerinden bir kaç gün geçmişti. Ben yine otelde ofisimdeyken bana mesaj attı,

Hemen eve gel, sana izleteceğim şeyi kaçırmak istemeyeceğinden eminim!” diye…

Anlaşılan azgın karım yine eve erkek atmıştı. Aslında anında eve gitmek isterdim, ama o gün asistanım Deniz hanımın izin günüydü, mecburen ofiste işleri benim halletmem gerekiyordu. Karıma,

Bir iki işim var halletmem gereken… Deniz izinli… Birazdan gelirim!” yazdım.
İşim bitince karımın sikilişini kaçırmamak için hemen arabama atlayıp eve vardım. Merakla kapıyı anahtarımla açıp sessizce içeri girdim. Ama salonda kimse yoktu. Yatak odamıza yöneldim. Kapıya yaklaşınca inleme sesi duydum.

Açık olan kapıdan içeriye heyecanla baktığımda gördüğüm manzara karşısında bir an nutkum tutuldu. Karım yatağın kenarına oturmuş, asistanım Deniz’i önüne diz çöktürmüş, saçlarını sıkıca tutmuş ve amını yalatıyordu.

İkisi de çırılçıplaktı. Deniz’in arkası bana dönük olduğu için beni göremiyordu, geldiğimi bile fark etmemişti, ama karım diğer eliyle bana (Sus!) işar
eti yaptı. Deniz’e amını yalatırken,

“Sok dilini içime aşkım, klitorisimi em, az kaldı geliyorum aşkım!” diye direktifler verirken zangır zangır titreyip orgazm olmaya başladı.

Titremesi ve kasılmaları bitince ayağa kalktı ve Deniz’i de kızıl saçlarından tutarak ayağa kaldırıp dudaklarına yapıştı, şehvetle öpüşüyor, genç asistanımı resmen yiyordu.

Tabi ki bu manzara karşısında benim yarrak inanılmaz derecede sertleşmişti. Pantolonumun üstünden yarrağımı okşayarak orospu karımla asistanım Deniz’i izliyordum.

Öpüşmeleri bitince Deniz gardrobun aynasından beni gördü ve anında elleriyle amını, memelerini saklayarak dönüp,

“Özür dilerim Orhan bey, açıklayabilirim…” diye birşeyler gevelemeye başladı. Beni görünce korkup paniklemişti.

“Sakin ol Deniz, korkmana hiç gerek yok. Ayrıca açıklanacak bir durum da yok, herşey ortada!” dedim. Ama Deniz’in korkusu geçmemiş ve sakinleşmemişti. Tekrar onu sakinleştirmeye çalıştım, gülümseyerek,

“Merak etme Deniz, ben karımın nasıl azgın bir orospu olduğunu çok iyi biliyorum!” dediğimde biraz sakinleşti, ama şimdi de şaşkın bir ifade vardı yüzünde. Onlara,

“Siz kaldığınız yerden devam edin, ben salona geçiyorum!” dedim ve yatak odamızdan çıktım.

Mutfaktan soğuk bir bira alıp salona geçtim, oturdum. Bir iki dakika sonra üzerlerinde birer tişörtle el ele salona geldiler, ama altları çıplaktı. Deniz halen bir eliyle amını kapatıyordu. Karım gülümseyerek yanıma geldi ve

“Aşkım, bugün eve erken gelmeni hiç beklemiyordum!” deyip dudağıma öpücük kondurup yanıma oturdu. Sanki mesaj çekip eve gelmemi isteyen kendisi değilmiş gibi kıza numara yapıyordu. Deniz ise

“Orhan bey, şey, göründüğü gibi değil…” filan diye açıklama yapmaya çalışıyordu.

“Açıklama yapmana gerek yok, hiç kendini yorma Denizciğim. Sadece tek bir şeyi merak ediyorum. Karım o gün otele geldiğinde ofisimde sadece yarım saat kaldı. Lavaboya gittiğimde de ikinizi sadece beş dakika yalnız bıraktım. Nasıl oldu da bugün evde karımın amını yalarken buldum seni? Bu ne hız?” dedim ve karımla gülmeye başladık.

Bizim güldüğümüzü görünce Deniz de biraz rahatladı ve tam karşımızdaki koltuğa oturdu. Ama halen amımı eliyle kapatıyor ve soruma cevap veremiyordu.

“Evet Denizciğim, nasıl oldu bu iş?” dediğimde, karım lafa atlayıp,

“Aşkım kızı sıkıştırıp durma! O gün sen lavaboya gittiğinde, ben Deniz’den bir ara ‘birlikte alışveriş yapalım, kahve içelim, izin günlerinde filan görüşelim!’ diye numarasını almıştım.”

“Hala amını yalatmaya nasıl geçtiğini anlayamadım.” dedim gülümseyerek…

“Bugün de Deniz’in izin günü olduğundan buluşup alışverişe gittik. Bir sürü iç çamaşırı falan aldık. Sonra kahve içmeye eve geldik. Senin bu gün eve erken geleceğini bilmediğim için kız kıza takılmak istedik.”

Gülümseyerek anlattıklarını dinleyen Deniz’in elini tuttu sevecen bakışlarla…

“Aldığımız iç çamaşırlarını denerken soyunduk. Ben Deniz’in pamuk gibi vücuduna bayıldım. Hele tek bir tüy bile olmayan kaymak gibi amını görünce tamamen koptum. Önce ben onun amını yedim, sonra da o benimkini… Harika bir deneyimdi aşkım!”

Karıma gülümseyerek, “İyi etmişsiniz aşkım!” dediğimde, Deniz,

“Kızmadınız mı yani Orhan bey?” dedi. Ona da gülümseyerek pantolonumun önündeki kabarıklığı gösterdim,

“Sence kızmış gibi mi duruyorum Denizciğim?” dedim. Deniz biraz daha rahatladı ve koltuğa yaslanarak daha rahat bir pozisyonda oturmaya başladı, ama eliyle halen karımın aklını başından alan taze amını kapatıyordu. Karım benim Deniz’in bacak arasına baktığımı görünce, Deniz’e,

“Güzelim çek elini ordan, saklama o güzel amcığını bizden!” dedi. Deniz,

“Hayır, olmaz! Utanırım…” dedi. Karım kalkıp Deniz’in yanına gitti. Bacaklarını açarak kızın kucağına oturup körpecik dudaklarına yumuldu.

Deniz utana sıkıla da olsa karşılık verdi. Biraz öpüştükten sonra karım, Deniz’e,

“Ama sen kocama haksızlık yapıyorsun aşkım. Adamın karısının ağzına amını dayayıp orgazm olurken, karısının amını yerken iyiydi değil mi? Şimdi neden o güzel amını saklıyorsun?” deyip gülümsedi.

Bunun üzerine Deniz elini çekti amından. Karımın bacak arasından çok net olmasa da Deniz’in amını görebiliyordum artık… Gerçekten harikaydı görüntü… Islak ve pembe içi kabarmış dış dudakların arasında gül gibi parlıyordu.

Bir süre sonra karım Deniz’in kucağından indi, koltuğun önüne diz çöküp Deniz’in bacaklarını ayırdığı gibi,

“Doyamadım kız senin bu ballı amcığına!” dedi ve hemen dilini gömdü Deniz’in kaymak gibi amına…

Deniz anında inlemeye başladı. Ben de oturduğum koltuktan kalkıp yanlarına yaklaştım, karımın dilini Deniz’in amında dans ettirişini yakından izlemeye başladım. O kadar tahrik edici bir manzaraydı ki, karım o spor salonundan eve getirdiği genç erkekler tarafından sikilirken bile bu kadar keyif almamıştım…

Karım biraz yaladıktan sonra Deniz de tamamen saldı kendini, inleyerek bacaklarını sonuna kadar açtı. Karımın dili amına sürekli girip çıkarken Deniz karımın saçlarını okşamaya ve başını amına bastırmaya başladı.

Biraz sonra da tişörtünü yukarıya doğru sıyırıp kendi göğüslerini okşamaya ve yoğurmaya başladı. Gözlerini kapamış,

“Immm, yala Selin abla, harikasın, seninle olmak çok güzel, nasıl bir kadınsın sen!” diye karıma övgüler yağdırıyor, zevkten kıvranıyordu…

Karım kızın amını o kadar iştahlı yalıyordu ki, benim de canım çekti. Karımın yanına diz çöktüm ve

“Birlikte yalayalım mı aşkım?” dedim. Karım, Deniz’in bacak arasında bana da yer açıp,

“Tabii ki aşkım, bu dünyadaki bütün amlar sana feda olsun!” dedi gülerek. Deniz’e sorma gereği bile duymamıştık, sanki Deniz karımın yatağa attığı bir orospuydu ve söz hakkı yoktu.

Şimdi Deniz’in amında iki dil dans ediyor, adeta karımla yarışarak yalıyorduk kızın amını. Ben pantolonumun içinde taş gibi olmuş ve bana rahatsızlık veren yarrağımı dışarıya çıkardım. Karımla birlikte harika bir amı yalamanın zevkini yaşarken aynı zamanda da yarrağımı okşuyordum. Bunu fark eden karım bana,

“Aşkım arkama geçip amıma girsene!” deyip ayağa kalkıp domaldı. Ben de ayağa kalkıp dediğini yaptım ve karımın zaten vıcık vıcık olmuş amına bir hamlede kökledim ve sikmeye başladım. Ben karımın amına kökledikçe karım da Deniz’in amını kemirir gibi yalıyordu…

Tabii Deniz karımın kudurmuş gibi yalamasına fazla dayanamadı ve sarsıla sarsıla orgazm olup nefes nefese kaldı. Ben ise karımın amını sikmeye devam ediyordum.

Karım elini arkaya atıp yarrağımı amından çıkardı ve doğrulup Deniz’i saçından tutarak önüme diz çöktürdü. Kendi de çöküp birlikte yarrağımı yalamaya başladılar. Onlar şehvetle her yerimi yalıyor, ben saçlarını okşuyordum zevkle… Biraz yaladıklarında, ben karıma,

“Deniz’i sikmek istiyorum aşkım izin verirsen!” dedim.

“Olmaz aşkım, kız bakire, sikemezsin.” deyince hayal kırıklığına uğradım bir an, “Ama götünün bakire kalmasına gerek yok. Değil mi Denizciğim?” dedi.

Deniz sadece kafasını sallayarak onayladı. Off… İşini biliyordu benim orospu karım… Beni mutlu etmeyi çok iyi biliyordu. Karım Deniz’i ayağa kaldırıp,

“Aynı anda hem amının hem götünün yalanmasından çok zevk alacaksın güzelim!” diyerek önüne diz çöktü ve amını yalamaya başladı.

Ben de Deniz’in arkasına geçip diz çöktüm. Karım Deniz’in amını yalarken ben göt deliğini yalamaya başladım. Dilimi sokabildiğim kadar götünün içine sokuyor, adeta dilimle sikiyordum. Deniz aldığı zevkten artık resmen çığlık atıyordu…

Bir kaç dakika kadar yaladıktan sonra karım Deniz’i yerde dört ayak domaltıp götüne bolca tükürük bıraktı. Sonra yarrağımı tutup kızın götüne nişanladı. Epey bir uğraşın ardından Deniz’in bakire götüne yarrağımı yarısına kadar sokabilmiştim.

“Lütfen yavaş, çok acıyor!” diye yalvarmaya başlayınca karım bir koşu yatak odamızdan bebe yağını getirdi. Denizin götüne, benim de yarrağıma boca ettikten sonra ben yeniden girdim Deniz’in götüne… Bu sefer yarrağımın tamamını sokmuştum.

Ben Deniz’in götünde biraz hareketsiz beklerken karım da Deniz’in önüne geçti ve amını resmen kızın ağzına dayadı. Ben yarrağımı Deniz’in götünde yavaş yavaş ileri geri yaparken aynı zamanda da bir elimi amına atmış okşuyordum. Deniz deli gibi inlemekten karımın amını kısa aralar vererek yalıyor, üçümüz de zevkten uçuyorduk..

Bir süre sonra artık Deniz’in göt deliği genişlemişti. Artık rahat rahat sikiyor, dibine dibine köklüyordum ve her kökleyişimde Deniz’in dili ve dudakları karımın amına gömülüyordu. Yaklaşık on dakika kadar siktim Deniz’i götünden…

Karım amının yalanmasıyla şiddetli bir şekilde, kıvranarak orgazm olunca, ben de dayanamadım, fışkırarak Deniz’in götünü dölledim. Karım orgazm olurken kızın ağzını yüzünü am suyuna buladı. Deniz ise çoktan boşalmış ve amındaki elimi sırılsıklam yapmıştı…

Karım kağıt havlu getirdi. Kabaca biraz temizlendikten sonra üçümüz de koltuğa oturup birer sigara yaktık. Deniz ikimize de teşekkür edip,

“Benim artık eve gitmem lazım… Ama ne zaman isterseniz gelirim!” dedi ve sigarası bitince duş alıp hazırlanmak için banyoya gitti…

Deniz duşunu alıp hazırlandıktan sonra yanımıza geldiğinde karım kucağımda bana götünü siktiriyordu. Deniz gidecekti, ama manzarayı görünce gidemedi, oturup kaldı. Ben yaklaşık onbeş dakika sonra karımın götüne boşalana kadar bizi izleyip öyle kalktı. Dış kapıda Deniz’i uğurlarken, karım,

“Merak etme Deniz, bundan sonra sık sık görüşeceğiz aşkım!” dedi ve çırılçıplak kapıdan çıkıp Deniz’in dudaklarına yumuldu.

Karım Deniz’e doymamış gibiydi, dudaklarını koparırcasına öpüyordu kızı… Deniz ise birisi görecek diye telaşlanmıştı. Telaşlanmakta da haklıydı, bu halde bir gören olsa ayıkla pirincin taşını. Karımı içeri çekip elinden Deniz’i kurtardım ve evine gidebildi.

Kapıyı kapatıp salona geçtiğimizde karım kucağıma oturup dudağıma bir öpücük kondurdu ve

“Aşkım sana şimdi, ben Deniz’e aşık oldum desem ne dersin?” dedi.

“Ne diyebilirim aşkım, çok sevindim, hayırlı uğurlu olsun derim. Hem böylece komşuda pişer, bana da düşer! İstediğin gibi rahat rahat sevişebilirsin.” dedim.

Zaten renkli olan seks hayatımız, anlaşılan bundan sonra daha bir renklenecekti.

“İyi ki benim o herkül oğlanlarla, senin yanında sikişmeme izin verdin kocacım… Yoksa bu mutluluğu hiç yaşayamayacaktık.” diyerek öpücüklere boğdu beni…

“İyi ki…”